EŞİK’TEN YENİ KAMPANYA: #YasalaraDokunmaUygula

20 Ekim 2021, Çarşamba

Bu yasaları biz yaptık, her yargı paketinde nefesimizi tuttuk, yeni tehditlere karşı hep birlikte, mücadeleye hazırız.

Yüzlerce kadın ve LGBTİ+ örgütünün ve destekleyen karma örgütlerin bir araya geldiği Eşitlik İçin Kadın Platformu-EŞİK, bugün bir basın toplantısı düzenleyerek, İstanbul Sözleşmesi’nden hukuka aykırı şekilde çekilme kararından alınan cesaretle kadınların eşit ve özgür yaşam haklarına göz diken eski niyetler, yeni ve yakın tehlikelere karşı başlattığı yeni kampanyasını duyurdu: #YasalaraDokunmaUygula

Eşitlik İçin Kadın Platformu-EŞİK, son 11 yılda kadınların kazanılmış haklarına yapılan saldırıları ve buna karşı verilen mücadeleyi, bugün yayınladığı bir zaman çizelgesinde ortaya koydu. Düzenlediği basın toplantısıyla kadın haklarına yönelik muhtemel yeni saldırılara karşı #YasalaraDokunmaUygula kampanyasını başlatan EŞİK, “İktidarın kazanılmış haklarımızı yok etme girişimlerine, muhalefetin kadınların ve taleplerinin yer almadığı çalışmalar yapmasına, hayatımız ve haklarımız üzerine pazarlık edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Toplantıda iktidarın her değişiklikte yasalara kadınlar aleyhine bir ibare eklediği, bu yüzden ‘yasalara dokunma uygula’ kampanyası başlatıldığı belirtilerek şu görüş dillendirildi: “Çünkü 6284’ü, İstanbul Sözleşmesi’ni, TCK ve Medeni Yasa’daki kadınlar lehine değişiklikleri kadınlar yaptı. Topluma düşen, yeni yasa değişikliklerini Meclis’e gelmeden durdurmak.”

EŞİK gönüllüsü 150’ye yakın kadının katılımıyla, gazeteci Sevilay Çelenk’in moderatörlüğünde gerçekleşen basın toplantısı, Anayasa’nın eşitlik ilkesine ve kadın haklarına aykırı pek çok girişimin adım adım hayata geçirildiğini ve bunlara karşı kadınların ve LGBTİ+’ların verdiği mücadeleyi gösteren zaman çizelgesinin paylaşılmasıyla başladı. Çelenk, “Duyumları alınan 5. Yargı Paketi ile nafaka hakkının sınırlanması, 6284 sayılı şiddeti önleme yasasının değiştirilmesi, istismar hükümlülerine affın yeniden gündeme gelmesi gibi kadın haklarında geriye gidiş girişimlerine hazırlıksız yakalanmak; İstanbul Sözleşmesi kararı gibi bir oldu bitti ile karşılaşmak istemiyoruz. Çünkü son 11 yıldır önümüze reform diye gelen yasa değişiklikleri hep haklarımızın tırpanlanmasına neden oldu” görüşlerini aktardı.

Kampanyanın pek çok faaliyetten oluştuğunu belirten Özgül Kapdan, hazırladıkları zaman çizelgesine neden ihtiyaç duyduklarını bir örnekle açıkladı. Kamuoyunda çocuk cinsel istismarcılarına af tasarısı diye bilinen TCK 103’te yapılmak istenen değişikliğin 10 yılda adım adım örülen arka planını ve yasal mekanizmaların cinsiyet eşitsizliği yönünde nasıl aşındırıldığını anlattı. Hukukta evrensel ilkeleri tersine işleten reformlar yapıldığı gibi, her yasal düzenlemenin hak gaspıyla sonuçlandığını belirten Kapdan, kampanyadan kastın yüzlerce kadının yaşadığı ve tanık olduğu eşitsizlikten kaynaklanan isyanıyla, geceli gündüzlü çalışarak, elinden ne gelirse ortaya koyarak, birlikte eyleme çabası, bir mücadele programını olduğunu belirtti.

Fidan Ataselim, kampanyanın bütünlüklü bir siyasal hat üzerinde süreceğini, bir ayağının da örnek olarak seçilen birkaç dava dosyasında kadına şiddet/kadın cinayeti davalarının yakın takibi olacağını söyledi. İzlenecek bu davaların analiziyle mevcut hukuk sisteminde yasaların kadınlar lehine değil, tam tersine kadınların aleyhlerine nasıl uygulandığını ortaya koyarak başka davalara ışık olmayı hedeflediklerini belirtti.

YASALARDAKİ İKİ KELİME ARASINDAKİ BOŞLUKTA BİLE EMEĞİMİZ VAR

Avukat Hülya Gülbahar, Türkiye kadın hareketinin dünya tarihine geçecek bir mücadele verdiğini, çok ciddi yasal değişiklikler yapılmasını sağladığını, yasaların noktasında virgülünde ve hatta iki kelime arasındaki boşlukta bile emekleri olduğunu dile getirdi. Konuşmasına şu sözlerle devam etti “Yani yasalarımızda bir sorun yok. Sorun uygulanmamasında. AKP döneminde asla uygulanmadı. Kadınların yarattığı devlet içi mekanizmalar yok edildi. Kadın Bakanlığı’ndan kadın çıkarıldı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM) işlevsizleştirildi, değişik bakanlıklar içinde kurulan kadın birimleri kapatıldı. TÜİK verileri eksik, yetersiz, inandırıcı olmaktan çıktı. Sadece KSGM ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nda kadın adı kaldı. Bunların da kaldırılıp yerine ailenin konması ihtimal dahilinde. Şimdi hala var olan yasaların orasını düzelteceğiz, burasına bakacağız denilerek içleri boşaltılıyor.”

Gülbahar, bu politikalar sonucunda, kadınların çalışma yaşamından çekildiğini, ev içi emeklerinin iyice karşılıksız kaldığını, can güvenliklerinin azaldığını kaydederken, çocukla cinsel ilişki yaşının 12’ye kadar çekilmesinden 6284 sayılı şiddeti önleme yasasına ilişkin aleyhte gelişmelere, cinsel suçlarda ‘somut delil’ aranmasından nafaka hakkının kısıtlanmasına, haksız tahrik indirimlerinden toplumsal cinsiyet eşitliğine dair kavramların müfredattan çıkarılmasına, çocuk istismarcılarına af girişimlerinden laikliğe aykırı söylem ve uygulamamalara, LGBTİ+ ayrımcılığının körüklenmesine kadar pek çok tehditten bahsetti. “Çocuk teslimi de nafaka da doğrudan kadın haklarıyla ilgili. TCK 103’e de evlilik yaşının 18 olarak belirlenmesine de karşı çıkan bir zihniyetin ürünü. 15 yaş altı çocuklara yönelik her türlü cinsel hareketi suç sayan ve rıza aranamayacağını belirten 103. maddede yapılan değişiklikler çok riskli idi. 12 yaş altı çocuklara cinsel istismarda daha fazla ceza veriyoruz denilerek, 12 yaş üstü çocuklarda rıza aramayı meşrulaştırmaya yönelik bir tuzak kuruldu. Şimdi de çocuk istismarcılarına af girişimleri ile çocuklarla evlilik ve cinsel ilişki yaşını 12’ye dek çekecek, evlilik halinde tecavüzü aklayacak yeni tuzaklar hazırlanıyor. Her yargı paketinde nefesimizi tutup sabahladığımız geceler oldu. Aynı sancıları 5. Yargı Paketinde de yaşamak istemiyoruz, o yüzden bu kampanyayı başlattık” dedi.

BABANIN İCRA HARÇ MAĞDURİYETİ DEĞİL ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI

Yazar Berrin Sönmez EŞİK’in, muhalefet partileriyle de görüştüğünü, ‘yeni sistem’ arayışlarında kadınların ve taleplerinin de olması için çalıştıklarını, görüşmelerde #EşitTemsil ve #ŞiddetsizBirYaşam önceliklerinin dile getirildiğini belirtti. Önümüze gelecek yeni pakette en önemli konulardan birinin çocuk teslimi olduğunu söyleyen Sönmez, şöyle devam etti: “Bu çocukla kişisel görüşme hakkı olarak isimlendiriliyor. Ama çarpıtılarak tersten ele alınıyor. Hakkın öznesi ebeveyn değil çocuk. Yani onun kişisel görüşme hakkı. Ama velayet genelde anneye verildiği için bu babanın hakkı gibi sunuluyor. Basına icralık çocuklar diye yansıtıp çocuk ağlamalarını mizansen olarak kullanıp bundan mağduriyet çıkarıyorlar. Çocuğun üstün yararı değil icraya ödenen harç tartışılıyor. Oysa daha önemli sorunlar var. Boşanma durumunda icra memuru, psikolog, polis olmadığı durumlarda kadınların ve çocukların can güvenliği tehlikeye giriyor. İcra harcı sorun yaratıyorsa o kaldırılabilir ya da görüşmeden sonra geri alınabilir hale getirilebilir. Burada önemli olan çocuğun hasar almadan görüşmesi, annesiyle birlikte can güvenliği olması. Bu konu il sulh komisyonlarına havale edilecek kadar basit bir konu değil.”

Çiğdem Seçkin, iktidarın toplumu ideolojik olarak yapılandırma çabası çerçevesinde, dönemin Başbakanının ‘kadın erkek eşitliğine inanmıyorum’ sözüyle başlayan bir dizi eşitlik karşıtı adım atıldığını ifade ederken, Adalet Kaya, “İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekme kararıyla birlikte kadına karşı şiddetle ilgili çalışması gereken kurumlar zafiyet göstermeye başladı. Koruma süreleri kısaldı, koruma kararlarının uygulanmasında ihlaller yaşandı ve koruma altındaki kadınlar öldürüldü. Ulusal acil eylem planının acilen yapılmasını ve yasaların uygulanmasını istiyoruz” diye konuştu. Ceren Kurt, EŞİK’in ‘5 Acil Talebi’ içinde kız çocuklarının eğitim hakları, küçük yaşta evlendirilmeler gibi konular da olduğunu, 25 yaşında genç bir hukukçu olarak, tüm kazanılmış hakları için mücadele eden kadınlara teşekkür ettiğini, genç kadınların bu hakların geliştirilmesi için mücadeleye devam edeceğini söyledi.

Eşitlik İçin Kadın Platformu, yasama yılı boyunca sürdüreceği #YasalaraDokunmaUygula kampanyasında; “Kadın Cinayetleri Önlenebilir”, “Çocuk İstismarı Önlenebilir”, “6284’e Dokunma”, “Nafakama Dokunma”, “TCK 96’yı Uygula” ve “Çocuk İstismarının Affı Olmaz” gibi sloganlarla ilerleyecek.

Basın kiti için tıklayınız.

Zaman çizelgesi için tıklayınız.

Basın toplantısı kaydını izlemek için tıklayınız.

EŞİK - Eşitlik İçin Kadın Platformu

20 Ekim 2021

 

Mail: iletisim@esikplatform.net

TwitterveInstagram: esik_platform

Facebook: esikplatform

Youtube: eşitlikiçinkadınplatformu

Site içi arama
copyright