EŞİK Platformu TBMM İzleme Raporu - 7

24 Nisan 2021, Cumartesi

16 Mart-15 Nisan 2021

Ya kadınları korumayı seçeceksiniz ya da kadın katillerine cesaret vereceksiniz!

Eşitlik İçin Kadın Platformu-EŞİK’in 7’inci TBMM İzleme Raporu’na İstanbul Sözleşmesi damgasını vurdu. Ama maalesef bugüne kadar ısrarla dile getirdiğimiz gibi etkin uygulanması, kadına karşı şiddeti ve kadın Sözleşmesi cinayetlerini önleyecek maddelerinin dikkate alınması gündeme geldiği için değil. Meclis, uygulanmasını denetlemekten sorumlu olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye karar verildiğini, tüm vatandaşlar gibi 20 Mart gecesi, Resmi Gazete’den öğrendi. Dolayısıyla Meclis günlerce, bir şok dalgası yaratan bu kararın Anayasa’ya, uluslararası sözleşme kurallarına, demokrasiye, siyasal etiğe aykırı bir şekilde alındığını konuştu. 

Çünkü aynı Meclis 2011 yılında Sözleşme’yi oy birliğiyle ve coşkuyla kabul etmişti; Meclis’te bir yasayla kabul edilen uluslararası sözleşmeden, tek bir insanın imzasıyla değil, ancak Meclis’in çıkaracağı yasayla çıkılabilirdi.

Kadına karşı şiddetle mücadelede en geniş kapsamlı uluslararası metin olan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararının, günde en az 3 kadının öldürüldüğü, binlercesinin şiddete uğradığı bir zamanda, üstelik Sözleşme’yi imzaya açan, ilk imzacısı olan bir ülke tarafından alınması, ayrı bir soru işaretiydi. 10’uncu yılını kutlamaya hazırlanan İstanbul Sözleşmesi tarihinde de ilkti.

EŞİK olarak bu noktaya adım adım nasıl gelindiğini biliyoruz. Sözleşme’nin nasıl siyasi pazarlık konusu yapıldığına, yalan yanlış yorumlarla itibarsızlaştırıldığına, ısrarla uygulanmadığı halde şiddeti artırmakla, aileyi parçalamakla suçlandığına her aşamada itiraz ederek tanık olduk.

16 Mart-15 Nisan 2021 arası bir aylık dönemin 20 Mart sonrasını kapsayan günlerinde muhalefet milletvekilleri de Meclis’te bunları dile getirdiler. HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, tüm milletvekillerine mektup yazarak karara itiraz etmeye çağırdı; çekilme kararından sonra karakollarda kadınların şikayetlerinin geri çevrildiği duyumlarını ilgili bakanlıklara sordu. İyi Parti Lideri Meral Akşener, “Kim ne derse desin, İstanbul Sözleşmesi hala geçerli, çekilme yöntemi de açıklanan karar da geçersiz!” dedi. CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek demek, kız çocuklarının yaşam hakkının yok sayıldığı cahiliye dönemi anlayışına dönmek demektir, kadın katillerini cesaretlendirmek demektir” şeklinde konuştu.

CHP ve HDP sıralarında ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ pankartları açıldı. CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, 6 CHP’li kadın milletvekiliyle birlikte kürsüye mor bir örtü örttüğü için uyarı cezası aldı. Erkek milletvekilleri hiç söylemedikleri kadar ‘İstanbul Sözleşmesi’ dedi.

Ama sonuç değişmedi; AKP ve MHP oylarıyla İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin meclis genel görüşme talepleri, araştırma önergeleri bir bir reddedildi.

EŞİK olarak, tekrar ediyoruz: İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz. TBMM’yi, milletvekillerini yakından izlemeye; İstanbul Sözleşmesi’ne ve kadınların budanmaya çalışılan tüm haklarına sahip çıkmaya çağırmaya devam edeceğiz. Yargıdan eğitime tüm devlet kurumlarını, tüm belediyeleri, tüm toplumu, sözleşmenin etkin bir biçimde uygulaması için çalışmaya çağıracağız.

#İstanbulSözleşmesiYürürlükte

***

16 Mart-15.Nisan 2021 arasında TBMM’de; 

13 grup toplantısının 8’inde kadın konuşuldu, 6’sında İstanbul Sözleşmesi kararına karşı çıkıldı

3 Meclis genel görüşme önergesinden 2’si İstanbul Sözleşmesi kararıyla ilgiliydi, reddedildi

90 kanun teklifinden hiçbirinde kadının adı geçmedi

240 meclis araştırma önergesinden yalnızca 2’si kadın istihdamı ve cinayetlerine ilişkindi

Toplanan 9 komisyondan sadece 2’sinin konusu kadındı

1103 soru önergesinden sadece 42’si kadınların yaşadığı sorunları ele alıyordu, hiçbiri cevaplanmadı

Kadın, 168 basın toplantısından sadece 13’ünde kendine yer buldu

Kürsüyü kaplayan mor örtü kriz yarattı; birleşime iki kez ara verilmesine neden oldu, sonunda mor örtüyü seren milletvekili disiplin cezası aldı

***

EŞİK 7’nci TBMM İzleme Raporu’nun ayrıntıları ise şöyle:

3 Meclis Genel Görüşme Önergesinden 2’si İstanbul Sözleşmesi kararıyla ilgiliydi, reddedildi

23 Mart’ta CHP Sakarya, Manisa ve İstanbul Milletvekilleri Engin Özkoç, Özgür Özel ve Engin Altay, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin sebep olabileceği toplumsal ve hukuki sorunları tartışmak üzere bir genel görüşme açılmasını istedi, reddedildi.

25 Mart’ta HDP Siirt ve İstanbul Milletvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin sebep olabileceği toplumsal ve hukuki sorunları tartışmak üzere bir genel görüşme açılmasını istedi, reddedildi.

13 grup toplantısının 8’inde kadın konuşuldu, 6’sında İstanbul Sözleşmesi kararına karşı çıkıldı

16 Mart’ta HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, dünyanın her yerinde ve Türkiye’de kadınların, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü alanlara çıkarak büyük coşkuyla kutladığını söyledi.

23 Mart’ta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Sözleşmesi kararı nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitaben, “Kimsin sen? Adaletsizliğin ağababasıysan eyvallah, biz onu zaten biliyoruz. Kinle, öfkeyle devleti yönetiyorsan onu da biliyoruz. Siyaseti cep doldurma aracı olarak gördüğünü de çok iyi biliyoruz. Ama 42 milyon kadına ihanet edeni de gayet iyi biliyoruz” diye seslendi. 

23 Mart’ta İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Bunca yıldır, İstanbul Sözleşmesi’ni iç siyasete malzeme yapıp kadınlardan, çocuklarımızdan, aile yapımızdan dem vurup siyasi rant kovalayan Sayın Erdoğan’ın, bugün çıkıp aynı sözleşmeyi feshetmeye kalkması sizce de garip değil mi? Garip ama şaşırtıcı değil. Çünkü sırf çarpık zihniyetli bir azınlığa şirinlik yapacağım diye Türkiye’de şiddet gören, istismar edilen, tacize, tecavüze uğrayan kadınların, çocuklarımızın güvenliğini, kutsal aile yapımızı kurban ediyor. Ya kadınları korumayı seçeceksiniz ya da kadın katillerine cesaret vereceksiniz. Ya çocuklarınızı kollamayı seçeceksiniz ya da çocuk tacizcilerine yol vereceksiniz. Ya ailelerinize sahip çıkacaksınız ya da yuvaların yıkılmasına göz yumacaksınız. Bu kadar basit” dedi.

23 Mart’ta HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “İstanbul Sözleşmesi ne içeriyordu ki bundan bu kadar korktular?” diye sorarak, sözleşmeden çıkıldığında, kadına karşı şiddet konusunda devlet olarak tedbir alınmayacağının söylendiğini, katillere, kadınları öldürmeleri için açık çek verildiğini belirtti.

30 Mart’ta HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, İstanbul Sözleşmesi kararına ilişkin “3-5 oy fazla alabilir miyiz diye verilen bu karar, erkek şiddetine karşı mücadeleden ve taahhütten çekilmektir. Sokakları kadınların can verdiği vahşet yollarına çevirdiniz” şeklinde konuştu.

30 Mart’ta MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul Sözleşmesi’nin, beklentileri karşılayamadığını ve işe yaramadığını öne sürdü.

31 Mart’ta İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, salgınla mücadelede olduğu gibi ekonomide, hukukta, insan haklarında ve demokraside de yönetim zafiyeti olduğunu belirtti, “Kim ne derse desin, İstanbul Sözleşmesi hala geçerli, sözleşmeden çekilme yöntemi de, açıklanan karar da hem hukuken hem de siyaseten geçersiz” dedi.

13 Nisan’da HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, İstanbul Sözleşmesi kararından sonra şiddetin katlanarak arttığını, 12 bine yakın şiddet olayının yaşandığını söyledi ve şöyle devam etti: “Polisler, şiddete uğrayan kadınların başvurularını almamakta, mahkemeler koruma kararları vermemektedir. Kamu görevlileri bu durumu, ‘Artık işler değişti, çünkü sözleşme feshedildi eskiye dönüldü’ diyerek gerekçelendirmeye çalışmaktadır.” Buldan HDP olarak İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına ilişkin Danıştay’a başvurduklarını da ekledi.

240 meclis araştırma önergesinden yalnızca 2’si kadın istihdamı ve cinayetlerine ilişkindi.

5 Nisan’da HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya ve 19 milletvekili, artan şüpheli kadın ölümlerinin araştırılarak cinsiyete dayalı şiddetin ve kadın cinayetlerinin önlenmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla;

14 Nisan’da HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ve 19 milletvekili, kadın istihdamının yeterli düzeyde olmamasının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla meclis araştırma önergesi verdi.

Toplanan 9 komisyondan sadece 2’sinin konusu kadındı

Kadına karşı şiddetin sebeplerinin tüm yönleriyle araştırması için oluşturulan komisyon çalışmalarına başladı. 

Rabia Naz’ın şüpheli ölümü üzerine kurulan şüpheli çocuk ölümlerinin araştırılması komisyonu daha önce yazılan raporu görüştü.

1103 soru önergesinden sadece 42’si kadınların yaşadığı sorunlarla ilgiliydi, hiçbiri cevaplanmadı

16 Mart’ta CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, 2018-2021 yılları arasında kadınlara yönelik tehdit sebebiyle emniyete ve savcılığa yapılan başvurulara ilişkin verileri İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a sordu.

17 Mart’ta HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, 

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e, Türkiye’de tutuklu ve hükümlü olan kadın sayısını;

Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’a 2021 yılı itibarıyla Türkiye’de doğrudan vergi türlerine göre kadın mükellef sayısı ile vergi muafiyeti kapsamındaki kadın oranına ilişkin verileri;

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na Türkiye’de spor dallarına göre kadın sporcu ve hakem sayısını;

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e bakanlık ve ilgili kurumlarda unvanlara göre kadın personel ile bazı işletmelerdeki kadın sahiplik oranını; 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a Türkiye’de kadınların TOKİ konutları ile diğer konutlardaki hak sahipliğine ilişkin verileri;

Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a Türkiye’de işsiz olan, yoksulluk sınırı altında yaşayan, sosyal güvence kapsamında olmayan ve kayıt dışı çalışan kadın sayısını;

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na Türkiye’de internet abonesi olan toplam kadın sayısı ile sürücü ehliyeti olan kadın sayısını;

– Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a Türkiye’de faaliyet gösteren kadın esnaf ve sanatkar sayısı ile ihracat teşviklerinden yararlanan kadın girişimcilere ilişkin oranları;

– Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye Türkiye’de tarım sektöründe çalışan ve verilen teşviklerden yararlanan kadınlara ilişkin çeşitli verileri;

– Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’a Türkiye’de yatırım teşvik sisteminden yararlanan ve bir konuda patent alan kadınlara ilişkin verileri;

– Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya Türkiye’de sağlık sigortası bulunmayan kadınlara ilişkin verileri;

– Savunma Bakanı Hulusi Akar’a kadın askerlere yönelik kötü muamelenin önlenmesi amacıyla yapılan çalışmaları ve Bakanlık bünyesinde görev yapan kadın personel sayısını; 

– Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a ders kitaplarında cinsiyetçiliğin azaltılması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması amacıyla yürütülen faaliyetler ile okullardaki kadın idareci sayısına ilişkin verileri

– Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a son 5 yılda desteklenen kadın yönetmen ve yapımcı sayısı ile Türkiye’deki kütüphanelerden yararlananlar arasındaki kadın oranını sordu.

18 Mart’ta İyi Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli, 6284 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla kadına karşı şiddetin önlenmesi konusundaki çeşitli verileri Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e sordu.

18 Mart’ta İyi Parti İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, Batman, Mardin, Şanlıurfa, Diyarbakır illerindeki kadın istihdamına ilişkin verileri Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a sordu.

18 Mart’ta İyi Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu kadın istihdamının artırılmasına yönelik çalışmaları Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a sordu.

18 Mart’ta İyi Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuğlu, kadın üniversitesi projesini, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sordu.

24 Mart’ta CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen Mart 2020’den bu yana kadın işgücündeki azalış oranı ile pandemi sürecinde kısmi çalışma ödeneğinden yararlanan kadın sayısını Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a sordu.

24 Mart’ta CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Manisa’da son 10 yılda gerçekleşen kadın ölümlerine dair çeşitli verileri Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a sordu.

24 Mart’ta Adana Bağımsız Milletvekili İsmail Koncuk, son 18 yılda öldürülen, erken yaşta evlendirilen kadın ve kız çocuğu sayısı ile sığınma evi verilerini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a sordu.

29 Mart’ta CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddete Karşı Kapsamlı Kurumsal Müdahale Geliştirme Projesi’nin durumunu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e sordu.

1 Nisan’da HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulamaları nedeniyle sigorta primleri yatırılmayan kadın işçilerin durumunu Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a sordu.

5 Nisan’da HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay, Tokat’ta gerçekleşen ve çok sayıda kişinin adının karıştığı cinsel istismar olayını İçişleri Bakanlığı’na sordu.

6 Nisan’da HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm İstanbul Sözleşmesi eylemine katıldıkları için dört mülteci kadın hakkında verilen sınırdışı kararını Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sordu.

6 Nisan’da CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, 2015-2021 yılları arasında intihar eden ve öldürülen kadın sayısını İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e sordu.

6 Nisan’da CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Türkiye’nin kadınların siyasi gücü sıralamasındaki yerini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a sordu.

7 Nisan’da CHP Niğde Milletvekili Fethi Gürer, Kadın Kooperatiflerinin Güçlendirilmesi İşbirliği Protokolü kapsamında yapılan çalışmaları Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a sordu.

7 Nisan’da CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu Türkiye’nin kadınların işgücüne katılımı sıralamasındaki yerini Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a sordu.

7 Nisan’da HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmiz, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında kalan kadınların kötü muamele ve tehditlere maruz kaldığı iddialarını İçişleri Bakanlığı’na sordu.

7 Nisan’da HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının ardından karakollarda kadınların şikayetlerinin işlenmemesini Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na sordu.

Kadın, Meclis’te düzenlenen 168 basın toplantısından sadece 13’ünde kendine yer bulabildi

22 Mart’ta AKP Trabzon Milletvekili Salih Cora, aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadelelerinin kararlılıkla devam edeceğini belirterek, “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmemizin nedeni bu mücadeleden geri adım olarak değerlendirilmemelidir” dedi.

23 Mart’ta TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine karşı hukuki zeminde mücadele edeceklerini, Danıştay’da da dava açtıklarını belirtti.

23 Mart’ta BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, İstanbul Sözleşmesi’ne dair alınan kararın yanında olduklarını belirtti, hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti. “Kadınları, çocukları, aileyi korumak için marjinal ve sapkın hayat tarzlarına hukuki zemin kazandırılmasına ihtiyacımız yok” dedi.

23 Mart’ta Deva Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu şunları söyledi: “İstanbul Sözleşmesi Türk aile yapısıyla bağdaşmıyorsa neden onaylanmıştır? Çünkü o dönemde kendisini hukukla bağlı kabul eden bir iktidar vardı. Ne yazık ki bugün tek kişinin keyfi yönetiminden ibaret iktidar anlayışı, kendisini hukukun üstünde görerek uluslararası hukukla bağlı olmaktan ve sorumluluklarından kaçmak adına bu sözleşmeden çıktığını belirtmiştir.” 

23 Mart’ta TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) Başkanvekili ve CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, partisinin kadın milletvekilleriyle düzenlediği basın toplantısında, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının hukuken yok hükmünde olduğunu ifade etti.

23 Mart’a CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, 2011’de İstanbul Sözleşmesi kabul edilirken arkasında TBMM ve bütün milletin olduğunu, şu anda bu kararın arkasında sadece Erdoğan’ın bulunduğunu, bu nedenle meşru olmadığını kaydetti.

25. Mart’ta HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, partisinden bir grup kadın milletvekiliyle düzenlediği basın toplantısında, “Kadınlar nezdinde İstanbul Sözleşmesi hala yürürlüktedir” diye konuştu.

26 Mart’ta AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmasına ilişkin kafa karışıklığına sebebiyet verecek yalan yanlışla kamuoyunu belirli bir istikamete yönlendirmeye dönük yaklaşımlar olduğunu öne sürerek, “Uluslararası sözleşmelere ilişkin çekilme kararına dönük 60 yıllık uygulama neyse aynı uygulama yapılmıştır. Herhangi bir yetki gaspı asla söz konusu değildir” dedi.

31 Mart’ta CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, CHP’li kadın milletvekilleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin, İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı kararı ile ayrılmasının Anayasa’ya aykırı olduğunu savunarak, “İstanbul Sözleşmesi’ni feshetme girişimini tanımıyoruz” dedi.

 1 Nisan’da HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının 1 Temmuz’da yürürlüğe gireceğini ifade ederek, kararın geri alınması için mücadele edeceklerini söyledi.

 2 Nisan’da HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin kararı kadınlar olarak tanımadıklarını belirtti.

 7 Nisan’da CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, CHP’li bazı kadın milletvekilleriyle Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı sonrasında kadına yönelik şiddetin devam ettiğini belirterek, “Yarattığınız karanlıkta kadınların hayatlarından başka kaybedecek bir şeyi kalmadı” dedi.

14 Nisan’da CHP Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu, Türkiye’yi İstanbul Sözleşmesi’nden çeken iradeye boyun eğmeyeceklerini ifade etti.

TBMM Genel Kurullarında İstanbul Sözleşmesi

16 Mart 2021

İyi Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, iktidara seslenerek, “Kadın cinayetlerinde geldiğimiz noktada an itibarıyla dünya sıralamasındaki yerimizi anlatın. Cinayete kurban giden kadınlarımızın evlatlarına nasıl bir gelecek planladığınızı da anlatın. Kur’an kurslarında istismar edilen çocuklarımızın ana babalarına da bu çocuklardan, geleceğin Z kuşağı olarak neler beklediğinizi de anlatıverin” diye konuştu.

HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Cumhurbaşkanı’nın İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıklamasından sonraki kısa sürede gerçekleşen insan hakları ihlallerinden söz etti. Bunlar arasında 8 Mart’ta yolların kapatılması, polisin gökkuşağı bayraklarının ve trans kortejine engel olması, LGBTİ+lara yapılan gözaltılar da vardı. 

CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, uzaktan çalışma modelinin en çok kadın emekçileri etkilediğini, zaten bütün ev içi bakım sorumluluğu omuzlarına yüklenmiş kadınların işinin bir kat daha arttığını söyledi. 

HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, kadınlara karşı hak ihlallerinin Eylem Planı’na rağmen devam ettiğini belirterek, bunlara örnekler verdi.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, kadınlara seslenerek, “Değerli kadınlar, kız kardeşlerimiz öldürülmeye devam ediyor; tacizin, şiddetin her türlüsü devam ediyor; kardeşlerimiz ‘İstanbul Sözleşmesi uygulansın’ diyor ama iktidar vekilleri Türkiye’nin, Paraguay’la yaptığı anlaşmayla Meclisi meşgul ediyor” dedi.

23 Mart 2021

CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker, kadınlara karşı şiddetin ve cinayetlerin hızla arttığı bir dönemde onları şiddetten koruyan İstanbul Sözleşmesi’nden Meclis iradesi hiçe sayılarak çıkma kararını kınadı ve karardan bir an önce dönülmesi çağrısında bulundu.

CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, İstanbul Sözleşmesi kararını eleştirerek, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi değişmedikçe ulusal ve uluslararası her alanda geri gidişlerin devam edeceğini belirtti.

CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek demek, millî egemenliğin temsil edildiği Meclisi yok saymak demektir; İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek demek, 42 milyon kadını şiddete karşı savunmasız bırakmak demektir; İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek demek, kız çocuklarının yaşam hakkının yok sayıldığı cahiliye dönemi anlayışına dönmek demektir; İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek demek, kadın katillerini cesaretlendirmek demektir” şeklinde konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay, Erdoğan’ın Türkiye’nin 12 Cumhurbaşkanı içinde kadın-erkek eşitliğine inanmadığını söyleyen tek cumhurbaşkanı olduğunu, bunun 98 yılda bir ilk olduğunu söyledi ve bunu 42 milyon kadının takdirine havale etti.

AKP Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun, 18 yıllık iktidarları boyunca her türlü pozitif ayrımcılığı kadınlar lehine ortaya koyduklarını, Cumhurbaşkanının milletin talepleri doğrultusunda İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme iradesini gösterdiğini iddia etti. İstanbul Sözleşmesi’nin ‘sapkınlığı’ yaydığını ileri sürerken, CHP ve HDP’li milletvekillerinin ‘Hangi maddede?’ ‘Niye imzaladınız o zaman?’ sorularına cevap vermedi. 

CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay, Akbaşoğlu’nun konuşması üzerine “Anayasa’nın 90.Maddesi çok açıktır. Çok taraflı bir uluslararası anlaşmanın Meclis’te onaylanmasıyla kanun hâline gelmesinden sonra, Cumhurbaşkanının iki dudağının ucuyla ‘Bunu ben kaldırdım’ demesinin hukuki tartışmaları epeyce sürecektir” diye konuştu.

İyi Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan da Anayasa’nın 90. Maddesi’nden söz ederek, “Diyorlar ki, biz kararnamenin 3’üncü maddesine uygun olarak bunu iptal ettik. Bakın, kararnameyi kararnameyle bozuyorsunuz. Böyle bir şey olur mu ya? Madde 104’te diyor ki: ‘…münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz.’ Bakın, burada önce Anayasa var, sonra milletlerarası anlaşma, sonra kanun, sonra Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve yönetmelik” dedi.

HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç tarafından verilen ve İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin yaratacağı sorunların araştırılmasını amaçlayan araştırması önergesi üzerine konuşulmaya başlandı. İlk sözü alan HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, kadınların uzun soluklu mücadelesinin bir kazanımı olan İstanbul Sözleşmesi’nin olumlu yanlarını sıraladı. “Türkiye’nin sözleşmeden çekildiğini söylüyorlar, ‘söylüyorlar’ın altını özellikle çiziyorum. Kadın-erkek eşitliği fıtrata aykırıdır, diyen Cumhurbaşkanının ve bize göre adalet terazisi bozuk olan iktidarın bu konuda söyleyecek hiçbir sözü yoktur” diyerek devam etti.

İyi Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış tarzı ve zamanlamasına bakınca AKP’nin ahlak ölçen, yeni ve acımasız bir ayrıştırma gayriciddiliğine, sorumsuzluğuna gittiğinin görüldüğünü söyledi. 

CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin kürsüye gelirken, CHP ve HDP sıralarında “İstanbul Sözleşmesi yaşatır!” yazılı pankart açıldı.  Şahin, geçtiğimiz yıl 408, 2021 yılının ilk üç ayında 82 kadın cinayeti işlendiğini söyledi. Son on yılda 3.247 kadının, erkek şiddetiyle hayatını kaybettiğini ekledi. “Böylesi bir ortamda kadınların yaşam reçetesi olan İstanbul Sözleşmesi’nin AKP ve saray rejiminin gece yarısı operasyonuyla Anayasa’mıza ve uluslararası insan hakları mevzuatına aykırı olarak tek taraflı feshedilmesi, kadına yönelik şiddete göz yummaktır, kazanılmış haklara tecavüzdür, kadınlara ihanettir; vazgeçin” dedi.

AKP İstanbul Milletvekili Fatma Betül Sayan Kaya,  Cumhurbaşkanının liderliğinde parti olarak sayısız devrim gerçekleştirdiklerini, kadınların her alanda daha aktif ve özgüvenli olarak geleceğe yürüdüğünü iddia etti. 

Önerge kabul edilmedi.

CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç tarafından verilen ve İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin yol açacağı toplumsal ve hukuksal sorunların araştırılmasını amaçlayan araştırması önergesi üzerine konuşulmaya başlandı.

CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, ilk söz için kürsüye yürürken CHP’li 6 kadın milletvekili kürsüye mor bir örtü örttü ve etrafında İstanbul Sözleşmesi pankartlarıyla yer aldı. Başkan Sadi Bilgiç, “Arkadaşlar, rica ediyorum, lütfen kürsüyü o materyalle kapatmayınız” demesine rağmen kaldırılmayınca birleşime beş dakika ara verdi. Birleşim tekrar açıldığında halen duran mor örtünün kaldırılmasını tekrar istedi, kaldırılmazsa koyan milletvekilleri için ceza talep edeceğini söyledi. Bu kez birleşime 15 dakika ara verildi. O arada örtü kaldırıldı. Karaca’ya uyarma cezası verildi.

CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, uyarma cezasını şahsı ve tüm kadınlar için bir şeref madalyası olarak kabul ettiğini; mor örtünün kadına şiddete hayır demek olduğunu söyledi. Ancak Başkan Bilgiç, konuşmada dahi mor örtü sözcüklerinin geçmesine itiraz etti. Karaca sözlerini, “Gidişiniz, korktuğunuz, çekindiğiniz, özgür, şiddete, kadın cinayetlerine hayır diyen kadınların elinden olacak. Bu an itibarıyla katledilen tüm kadınların, şiddete uğrayan tüm kadınların vebali her birinizin üzerinedir” diyerek bitirdi.

İyi Parti Ankara Milletvekili Şenol Sunat, bu meclisin, kadın cinayetlerine sessiz kalanların değil, cepheye erkeklerden önce giden Şerife Bacı’nın, Halide Onbaşı’nın, Halime Çavuş’un, Kara Fatma’nın, Nene Hatun’un ferasetiyle kurulan meclis olduğunu söyledi. Partisinin iktidarında kadına ve çocuğa yönelik şiddeti engellemek için ne gerekiyorsa yapılacağını ekledi. 

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü, kadın milletvekilleri başta olmak üzere birçok milletvekilinin kadına karşı şiddetin önlenmesi için çaba harcadığını, KEFEK’te İstanbul Sözleşmesi’nin Etkin Uygulanması ve İzlenmesi Alt Komisyonu oluşturulduğunu, ama raporunun açıklanmadığını hatırlattı. “Meğer ki vazgeçiyormuşsunuz, o yüzden açıklamadınız. Neden vazgeçiyor muşsunuz? Çünkü iktidarınızın, sarayın bekası için vazgeçiyorsunuz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçilemez” diye devam etti.

AKP Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, sağlıklı, mutlu, huzurlu bir ailede yetişen nesillerin şiddete başvurmayacağını belirterek, bu yüzden “Güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum” dediklerini belirtti. 

Bu önerge de kabul edilmedi.

CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, 42 milyon kadını yok sayarak katilleri sevindiren Cumhurbaşkanı kararını kınadığını bildirdi.

7 Nisan 2021

HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, konuşmasına Rosa Kadın Derneği’ne 5 Nisan’da gerçekleştirilen operasyonu kınayarak başladı, derneğin kadın katliamlarına, istismarlara, kayyumların kadın kurumlarına saldırılarına, kadınlar üzerinde sistematik bir şekilde yürütülen taciz, tecavüz politikalarına karşı eylemler gerçekleştirdiğini belirtti. 

25 Mart 2021 tarihinde HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç tarafından verilen ve İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin yaratacağı olumsuz etkilerin tespitini amaçlayan genel görüşme önergesinin görüşülmesine başlandı.

HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, sözlerine şöyle başladı: “Leyla, Alara, Yeter, Necla, Sezen, İslim, Rabia, Meral, Serpil, Nagihan, Zülfi Nur, Meral, Hatice, Fatma, Seda; bu ismini saydığım kadınlar sadece siz İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararı aldıktan sonra erkek şiddetiyle hayatını kaybeden kadınların basına yansıyanlarından bazıları. Katledilen kadınların anısı önünde saygıyla eğiliyorum ve Türkiye’nin dört bir yanında İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, diyerek tüm saldırılara rağmen direnen, haklarına ve hayatlarına sahip çıkan kadınları mücadelesini selamlıyorum.” Ersoy, İstanbul Sözleşmesi’nin kadına karşı şiddeti artırdığının iddia edildiğini ama sözleşmenin hiçbir zaman uygulanmadığını belirterek, “Etkin uygulansa kadınlar ve LGBTİ+’lar için şiddetsiz bir hayat kurulabilir, kadın katliamlarının önüne geçilebilirdi” dedi. 

İyi Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkmak istendiğini ancak bunun geçersiz bir faaliyet olduğunu belirtti. Şiddetin sorumlusunun sözleşme değil, sözleşmenin gerekliliklerini yerine getirmeyen ve yasaları gerektiği gibi uygulamayan iktidar olduğunu ifade etti.

CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, İstanbul Sözleşmesi kararının, kadın haklarında ve kadına karşı her türlü şiddetle mücadelede ciddi bir geriye gidiş olduğunu belirterek, “Küresel bir sorun olan kadına karşı şiddetle ilgili bir sözleşmeden, hiçbir toplumsal ve geniş tabanlı tartışma olmadan, söylenen çekinceleri dikkate almadan, Meclis’te tartışmadan ve kişisel iktidarını sürdürmeye dönük bir saikle ayrılma kararı, gerek ulusal, gerekse uluslararası düzeyde ülkemizi çok zor bir duruma düşürmüştür ama daha önemlisi kadınların güven içinde yaşam hakkına darbe yapmıştır” şeklinde konuştu.

AKP Balıkesir Milletvekili Belgin Uygur, Cumhurbaşkanının yürütmeyi temsilen kanunla tanımlanmış yetkisi olan fesih yetkisini kullandığını savundu.

İyi Parti Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filiz, İstanbul Sözleşmesi karanının şiddete maruz kalan kadın ve çocuklarda endişe yarattığını, televizyonlarda şiddete özendiren programlarla ilgili RTÜK ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.

HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun, İstanbul Sözleşmesi kararının kadın kazanımlarına yönelik bir darbe olduğunu, kadın cinayetleri ve şiddetin önünün açıldığını söyledi.

İyi Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, ”AKP’nin ülkeyi getirdiği noktada yolsuzluklar, yoksulluklar, yasaklar var. Gelinen noktada umutları çalınmış gençler var, her gün öldürülen kadınlar var, istismara uğrayan çocuklar var. Gelinen noktada halktan kopmuş, lüks ve israf içinde yaşayan, itibardan asla taviz vermeyen bir saray var” dedi.

HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, asıl darbenin bir gece yarısı tek adamın aklıyla İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmek olduğunu belirtti.

HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, “Erdoğan kasımda reform müjdesi verdiğinden beri bekliyoruz ama herhâlde mart ayında bütün bu müjdelerin en şahikasını duyduk. 8 Mart’ta kadınlar, 8 Mart etkinliklerine giderken, gelirken ve geldikten sonra evlerinde ‘zıpladıkları’ gerekçesiyle gözaltına alındılar” diye konuştu.

HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, rejimin diğer kesimlere yaptığı gibi hakkını arayan kadınların da üstüne saldırdığını, boğazını sıktığını söyledi.

CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan iktidara seslenerek, “Yarattığınız bu kaos içerisinde ülkenin gündeminden biz kadınlar için çok önemli olan İstanbul Sözleşmesi’ni düşüremeyeceksiniz. İlk imzacısı olduğumuz bu sözleşme 24 Kasım 2011 tarihli Meclis oturumunda tüm partilerin oy birliğiyle, uzlaşmayla kabul edilmişti. O dönemin tutanaklarına bakıyoruz, Meclis’te hepiniz sözleşmenin kabulünü yürekten desteklemişsiniz ve hiçbir çekince de koymamışsınız. Peki neden feshetme kararı alındı? Altına girdiğiniz bu yük size çok mu fazla geldi? Son 18 yılda 5.753 kadın cinayete kurban gitti. Bugün ülkemizdeki her 10 kadından 4’ü şiddetle karşı karşıya. Sözleşmenin kalktığı günden sonraki sadece iki günde 6 kadın cinayete kurban gitti. Ortaya şu sonuç çıkıyor: Kadın cinayetlerinde yaşanan artış tesadüfi değil, kasıtlı olarak önlenmemektedir, yani politiktir” dedi.

13 Nisan 2021

HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, son zamanlarda medyaya yansıyan çocuk istismarı olaylarına değinerek, bu olaylar karşısında İstanbul Sözleşmesi’nin ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. “Biz, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi bizimdir ve biz istismarcıların karşısında, çocukların yanındayız” diye devam etti.

EŞİK-Eşitlik İçin kadın Platformu
24 Nisan 2021

www.esikplatform.net
iletisim@esikplatform.net

Site içi arama
copyright