Hayatın her alanında eşitlikten ve eşit temsil hakkımızdan vazgeçmiyoruz!
5Aralık2024,Perşembe
Türkiye’de kadınlar 1930’da belediye seçimlerinde, 1933’de muhtarlık seçimlerinde, 5 Aralık 1934 tarihinde ise milletvekili seçimlerinde seçme ve seçilme hakkını kazanmıştır. Dünyada kadınların seçme seçilme hakkı için verdikleri mücadelenin boşa gitmediğini gösteren, zamanın koşullarında devrim adını alan bu adımlar, devam eden eşitlik mücadelemize ışık tutuyor.
1937 Milletvekilleri seçimlerinde seçilme hakkını ilk kez kullanan 17 kadın milletvekili seçilmişti. Bu sayı ile Türkiye dünyada ikinci sırada yer alıyordu. Bugün ise mecliste % 19,9 kadın vekil oranı ile dünya sıralamasının en altlarındayız. Seçme ve seçilme hakkının 90. yılında, halen 17 ilde bugüne kadar hiç kadın milletvekili seçilmedi. Bu iller Adıyaman, Ardahan, Artvin, Bayburt, Burdur, Erzincan, Gümüşhane, Karabük, Karaman, Kilis, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Niğde, Rize, Sinop ve Yozgat.
Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünden sonra, Cumhuriyetin ilk yıllarında kadın erkek eşitliğinde atılan devrim niteliğindeki adımlar ve özellikle 80 ve 90’lı yıllarda kadınların etkin mücadelesiyle elde edilen kazanımlar son 22 yılda aşındırılmıştır. Bunun göstergelerinden biri, On İkinci Kalkınma Planında 2028 yılı için hedeflenen Parlamentodaki Kadın Temsil Oranının %25 olarak belirlenmesidir. Bu hedef kadınların hedefi değildir. Kabul etmiyoruz. Laik demokratik bir ülkenin eşit yurttaşları olarak yaşama hakkımızın gereği; mecliste ve hayatın her alanında, temsilde ve atamada %50 eşitliktir.
Kadınların yüzlerce yıllık mücadele ile kazandıkları seçme seçilme hakkının hayata geçmesi ve eşit bir yaşam mücadelesi, kayyımlar atanarak, eğitimden istihdama kadın hakları budanarak durdurulamaz!
Hayatın her alanında eşitlikten ve eşit temsil hakkımızdan vazgeçmiyoruz!
Türkiye’de kadınlar 1930’da belediye seçimlerinde, 1933’de muhtarlık seçimlerinde, 5 Aralık 1934 tarihinde ise milletvekili seçimlerinde seçme ve seçilme hakkını kazanmıştır. Dünyada kadınların seçme seçilme hakkı için verdikleri mücadelenin boşa gitmediğini gösteren, zamanın koşullarında devrim adını alan bu adımlar, devam eden eşitlik mücadelemize ışık tutuyor.
1937 Milletvekilleri seçimlerinde seçilme hakkını ilk kez kullanan 17 kadın milletvekili seçilmişti. Bu sayı ile Türkiye dünyada ikinci sırada yer alıyordu. Bugün ise mecliste % 19,9 kadın vekil oranı ile dünya sıralamasının en altlarındayız. Seçme ve seçilme hakkının 90. yılında, halen 17 ilde bugüne kadar hiç kadın milletvekili seçilmedi. Bu iller Adıyaman, Ardahan, Artvin, Bayburt, Burdur, Erzincan, Gümüşhane, Karabük, Karaman, Kilis, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Niğde, Rize, Sinop ve Yozgat.
Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünden sonra, Cumhuriyetin ilk yıllarında kadın erkek eşitliğinde atılan devrim niteliğindeki adımlar ve özellikle 80 ve 90’lı yıllarda kadınların etkin mücadelesiyle elde edilen kazanımlar son 22 yılda aşındırılmıştır. Bunun göstergelerinden biri, On İkinci Kalkınma Planında 2028 yılı için hedeflenen Parlamentodaki Kadın Temsil Oranının %25 olarak belirlenmesidir. Bu hedef kadınların hedefi değildir. Kabul etmiyoruz. Laik demokratik bir ülkenin eşit yurttaşları olarak yaşama hakkımızın gereği; mecliste ve hayatın her alanında, temsilde ve atamada %50 eşitliktir.
Kadınların yüzlerce yıllık mücadele ile kazandıkları seçme seçilme hakkının hayata geçmesi ve eşit bir yaşam mücadelesi, kayyımlar atanarak, eğitimden istihdama kadın hakları budanarak durdurulamaz!
Haklarımız, hayatlarımız, hayallerimizden vazgeçmeyeceğiz.
5 Aralık 2024
EŞİK_Eşitlik İçin Kadın Platformu
www.esik.org.tr
iletisim@esikplatform.net